Hayat Acemileri İçin Yaşam Rehberi
- Hilal Taşcı
- 9 Şub
- 2 dakikada okunur

Hayatın içinden geçiyoruz ama çoğu zaman aslında nasıl yaşanması gerektiğini bilmiyoruz. Düşe kalka, hata yapa yapa öğreniyoruz. Beyhan Budak’ın "Hayat Acemileri İçin Yaşam Rehberi" tam da bunu anlatıyor aslında. Bize hayatın kusursuz olmadığını, hatta olmaması gerektiğini hatırlatıyor. Kitap, "her şey yolunda gitmeli" baskısından sıyrılıp, kendi yolumuzu keşfetmeye cesaret etmemiz gerektiğini söylüyor.
Kaçımız başkalarının doğrularına göre yaşıyoruz? "Şunu yapmalısın, bunu seçmelisin, şu yaşa kadar bunu başarmış olmalısın..." gibi kalıpların içinde sıkışıp kalıyoruz. Oysa herkesin yolu kendine ait, herkesin öğrenmesi gereken dersler farklıdır.
Bazen en büyük savaşımız kendimize karşı oluyor. Olduğumuz gibi kabul edilmek, kendi değerimizi görmek zor geliyor. Ama bunu fark ettiğimizde işlerin değişeceğini anlıyoruz. Kendimizi başkalarının gözünden değil, kendi gözümüzden görmeyi öğrenmeliyiz.
Kitap boyunca şunu hissettim: Yaşamak beklemekle geçmemeli. Kaç kere bir şeyleri erteledik? "Şu işler yoluna girsin, şu zaman gelsin, biraz daha cesaret bulayım" diyerek beklediğimiz kaç şey var? Ama hayat biz beklerken geçip gidiyor.
Bu kitap; hayatı anlamaya çalışan, düşe kalka öğrenen herkes için bir yol arkadaşı gibi. Sana ne yapman gerektiğini dikte etmiyor, ama kendi yolunu bulman için seni cesaretlendiriyor. Öyle ağır bir dili de yok, akıcı ve samimi bir anlatımı var. Sanki Beyhan Hoca ile sohbet ediyormuşsun gibi okuyorsun.
Sonuç olarak; "Hayat Acemileri İçin Yaşam Rehberi" kendini keşfetmek, kendi yolunu çizmek isteyenler için güzel bir başlangıç noktası. Bize “kendin ol, hata yapmaktan korkma, hayatı erteleme” diyor. Kendi hayatımızın iplerini elimizden bırakmamak için güzel bir hatırlatma bence...
Otuzlu yaşlardan sonra zaman algısı değişiyor, hayat hızlanmış gibi geliyor. Çünkü sorumluluklar, iş hayatı, aile derken o kadar çok görevin oluyor ki yaptıklarının, hedeflerinin ve hayallerinin varoluşunu sorgulamıyorsun. Yapman gerekenleri yaptıkça mutlu hissediyorsun. (sayfa: 23)
Amerikalılara ait bir söz duymuştum: Komşuna güven ama çitini de eksik etme. (sayfa: 39)
Sen gittiğin yeri dönüştürüyorsun, iyi ya da kötü. (sayfa: 60)
Ağaçta duran kuş dalın kırılmasından korkmaz. Çünkü onun güveni dala değil, kendi kanatlarınadır. (sayfa: 66)
İnsanın kumaşı neyse, bir ömür boyu o kumaşın dokusunu hissediyorsun. (sayfa: 92)
Güvercinle satranç oynama. Güvercin taşları devirir, tahtanın her yerine pisler ve sonra oyunu kazanmış gibi ortalıkta dolanır. (sayfa: 141)
İnsan vazgeçebildiği kadar zengindir. (sayfa: 153)
Tavsiyesini istemeyeceğiniz birinin eleştirisini kabul etmeyin. I Tony Robbins (sayfa: 179)
Kommentare