top of page

Su Altında Gizlenen Tarih: Yerebatan Sarnıcı'nın Sırları

Merhaba seyahat tutkunları! İstanbul'un tarih kokan, sular altındaki gizemli yapılarından; efsanelere, hikâyelere, masallara konu olan Yerebatan Sarnıcı gezimi anlatacağım. Su altında gizlenen ve beni derinden etkileyen bu tarih kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri.

Mart ayının son Pazartesi ile başlayan hafta "Kütüphane Haftası" olarak kutlanır. Bende 60. Kütüphanesi Haftası kapsamında KYGM tarafından bu sene İstanbul'da düzenlenen "Kütüphane ve Teknoloji Festivali" için poster hazırlamıştım. Posterimin kabul edilmesi ile birlikte İstanbul'a gitme fırsatım oldu. Hem Kütüphane Haftamızı (uzun süredir göremediğim/görüşmek istediğim büyüklerimle/meslektaşlarımla buluştum) kutladık hem de İstanbul'da daha önce gidemediğim mekânlara bu süre içerisinde gidebildim. Ziyaret ettiğim yerler arasında beni derinden etkileyen mekânlar oldu. Bunlardan biri de Yerebatan Sarnıcı idi. Burası için kesinlikle gezi yazısı yazmam gerektiğine karar verdim. Yapıldığı dönemin şartları ve bu yapıları planlayan/inşa eden zekâları düşündükçe şaşkınlık, hayranlık karışımı duygularla gezimi tamamladım. Yaşadığım bu unutulmaz gezimde gördüklerimi, okuduklarımı derleyip paylaşmak istedim.


Yerebatan Sarnıcı'nın Tarihi


Fotoğraf 1: Yerebatan Sarnıcı

Sultanahmet Meydanı'nın hemen altında bulunan İstanbul'un su altında gizlenen hazinesi Yerebatan Sarnıcının tarihi; Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus Dönemine kadar uzanmaktadır. Şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapıldığına inanılan sarnıcın 6. yüzyılın başlarında inşa edildiği düşünülmektedir. Yazılı kaynakların açıklamasına göre suyollarından ve yağmurdan elde edilen su; Yerebatan Sarnıcı sayesinde İmparatorların saray ve çevrelerindeki yapılara yüzlerce yıl dağıtılmıştır.

Sarnıca girdiğinizde sizi gizemli ve dingin bir atmosfer karşılamaktadır. 52 basamaklı bir taş merdiveni (üşenmedum saydum :) indikten sonra göreceğiniz 336 adet granit sütunun taşıdığı devasa tavan altında dolaşırken kendinizi adeta bir zaman tünelinde yolculuk yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Sütunların bazıları düzgün bir şekilde dizilmişken, bazıları yamuk ve eğri bir şekilde yerleştirilmiş bu da yapıya ayrı bir hava katmaktadır. Sarnıç içerisinde su seviyesinin değişebildiği bir su havuzu yer almaktadır. Ziyaretçiler; ahşap yürüme yolları ile bu suyun üzerinde yürüyerek sarnıcı gezebilmektedir.


Sarnıç; birçok dönemde onarılmış ve restore edilmiştir. Osmanlı Dönemi'nde zaman zaman kullanım amacının dışına çıkılmış farklı amaçlar için kullanılmıştır. Örneğin; 16. yüzyılda su deposu için kullanılırken; 18. yüzyılda müzeye dönüştürülmüş; 20. yüzyıl başlarında da yangın sebebi ile onarılma sürecinden geçmiştir.


Sarnıçta ziyaretçilerin dikkatini çeken noktalardan biri de "Yerebatan Sarnıcı'nın Gözyaşları" olarak bilinen birçok efsaneye konu olan Medusa Başlıklarıdır. Medusa Başlıkları; Bizans İmparatorluğu Döneminde yapılmıştır. Medusa ile ilgili rivayet edilen iki hikâye nakledilir:

Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgon'dan biriymiş (Diğer kardeşleri ise Euryale ve Stheno. Deniz Tanrısı, Phorcys ve Ceto'nun kızlarıymışlar). Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa ölümlüymüş ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgon kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa'nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği düşünülmekteymiş.
Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızmış. Uzun zamandan beri Zeus'un oğlu Perseus'u sevmekteymiş. Bu arada Athena'da Perseus'u sevmekte ve Medusa'yı kıskanmaktaymış. Bunun için Athena, Medusa'nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokmuş. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilirmiş. Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa'nın büyülendiğini düşünerek başını kesmiş ve eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanmış. Bu olaydan sonra Medusa'nın eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği  söylenmekteymiş.

Medusa'nın gizemi ve ters döndürülmüş başı ile ilgili üretilen efsaneler; ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır.


Fotoğraf 2: Yerebatan Sarnıcı


İstanbul gezi rotanıza Yerebatan Sarnıcı'nı mutlaka eklemenizi tavsiye ederim. Antik çağlardan kalma bu yapının kapılarını araladığınızda kendinizi zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissedeceksiniz. Unutmadan söylemek isterim! Sarnıç içerisinin nemli olması ve bazı bölgelerinin kaygan olması nedeniyle rahat ayakkabılar ve uygun kıyafetler giymeniz sarnıcı rahat gezebilmeniz açısından önem arz etmektedir. Hazırlıklı olmanız; Yerebatan Sarnıcı'nın büyüleyici atmosferinin tadını çıkarmanızı ve unutulmaz bir deneyim yaşamanızı sağlar.


Kaynakça:

Yerebatan Sarnıcı Müzesi. (2022). 13 Nisan 2024 tarihinde https://bit.ly/3JhvqOo adresinden erişildi.


Yerebatan Sarnıcı hakkında bilmeniz gerekenler. (2023). 13 Nisan 2024 tarihinde https://bit.ly/3U4BIWS adresinden erişildi.


1 Kommentar

Mit 0 von 5 Sternen bewertet.
Noch keine Ratings

Rating hinzufügen
Gast
25. Juni 2024
Mit 5 von 5 Sternen bewertet.

Gayet açıklayıcı ve temiz bir anlatım olmuş. Ellerine emeğine yüreğine sağlık🤗🤗

Gefällt mir

Yeniliklerden Haberdar Olun!

Teşekkür Ederiz!

Tüm Hakları Saklıdır © 2021 | HİLAL TAŞCI. İzinsiz paylaşmayınız. 

  • Beyaz Instagram Simge
  • X
  • Beyaz LinkedIn Simge
bottom of page