Ulucanlar Cezaevi Müzesi
- Hilal Taşcı
- 1 May 2021
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 May 2021
Ankara’da atmosferi beni derinden etkileyen mekânlardan biridir Ulucanlar Cezaevi.
☑️Ulucanlar Cezaevi’ni ilk kez öğrenci iken ziyaret etmiştim. O zaman yaşın verdiği bilinçle çok anlamını kavrayamadığımı düşünüyorum. Tarihe ilgi duyuyorsanız okunan kitaplar, izlenilen belgeseller bakış açınızı değiştiriyor ve ziyaretlerinizi daha bir anlamlaştırıyor.
☑️Ulucanlar Cezaevi, Altındağ Belediyesi tarafından restore edilmiştir. Pazartesi günü hariç diğer günler 10:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
☑️Farklı yıllarda Türk siyasî ve edebi hayatında tanınan şahsiyetler mahkum olmuştur. Şairler, gazeteciler, edebiyatçılar,...Necip Fazıl Kısakürek, Nâzım Hikmet, Fakir Baykurt ve daha nice isimler...
☑️Cezaevinde “Müşahade Odaları (Tecrit)” kısmına girdiğinizde sizi acı seslendirmeler karşılıyor. O sesleri duydukça insanlıktan utanıyorsunuz.
☑️Cezaevinin avlularını gezdiğinizde ağaçları göreceksiniz. Mekânın verdiği mesajın tersine bu ağaçlar barış, özgürlük, adalet kavramlarını bağırarak dimdik duruşlarıyla sergiliyorlar. Onların bu duruşları beni çok etkiliyor. Saatlerce bu duruşları seyredebilirim.
☑️Herkesin kendini (ruhsal olarak) yenilediği ortamlar vardır. Buraya geldiğimde dert olarak gördüğüm şeylerin aslında dert olmadığını görüyorum. Tarihte dert kelimesinin asıl anlamını görmem açısından burası benim kendimi yenilenme mekânım diyebilirim.
👉Detaylı bilgi için Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nin web sayfasına bakabilirsiniz:
Nâzım Hikmet'in şiirinde geçen şu sözleri kulaklarımda çınlıyordu:
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...
Müthiş bir yorumlama olmuş gerçekten bakış açımızı değiştirebileceğimiz bir yer.